musibet

musibet
إصابة
بائقة
باقعة
بلاء
بلوى
بلية
جائحة
حادث
حادثة
حازب
حاقة
حدث
حين
داهية
رزء
رزية
طارقة
طامة
عادية
عظيمة
عواد
غائلة
غاشية
فاجعة
فادحة
فجيعة
قارعة
كارثة
كريهة
لمة
مأساة
محنة
مصاب
مصيبة
مكروه
مكروهة
ملمة
نائبة
نازلة
ناقرة
نكب
نكبة
نوبة
ويلة

Türkçe-Arapça Sözlük. 2009.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • musibet — is., Ar. muṣībet 1) Ansızın gelen felaket, sıkıntı veren şey 2) sf., mec. Uğursuz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • MUSÎBET — Afet. Belâ. Felâket. Hastalık. Dert.(Merayı tecavüz eden koyun sürüsünü çevirtmek için çobanın attığı taşlara musâb olan bir koyun, lisan ı hâliyle: Biz çobanın emri altındayız. O bizden daha ziyâde fâidemizi düşünür. Mâdem onun rızâsı yoktur,… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MUSİBET-İ ÂMME — Umuma ve cemiyetin ekseriyetine gelen belâ.(Bu asırdaki ehl i İslâmın fevkalâde safderunluğu ve dehşetli cânileri de âlicenâbâne affetmesi; ve bir tek haseneyi, binler seyyiatı işliyen ve binler mânevi ve maddi hukuk u ibâdı mahveden adamdan… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • musîbet — (A.) [ ﺖﺒﻴﺼﻡ ] 1. bela. 2. şirret, uğursuz …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • MUSİBET-ZEDE — Belâya uğrayan. Hastalık veya başka musibete uğrayan.(İmanla insanın kalbinde öyle bir kuvve i mâneviye husule gelir ki, insan o kuvvet ile her musibete, her hâdiseye karşı mukavemet edebilir! İ.İ …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • bin nasihatten bir musibet yeğdir — yaşanan olaylar, öğütlerden çok daha etkilidir anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • BILGIN — Musibet, belâ, felâket, âfet …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • BUKKARÎ — Musibet, belâ, âfet, felâket …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • BÂHİZA — Musibet. Bel …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • BÜCRİYY(E) — Musibet, belâ, felâket, âfet …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MAZAZ — Musibet, felâket ve belâ acısı. * Acıma, üzülme, kederlenme …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”